Kumral Ada Mavi Tuna / Buket Uzuner

8 Eylül 2016 Perşembe

Kitabın Adı: Kumral Ada Mavi Tuna
Yazarı: Buket Uzuner
Türü: Aşk, Dram, Aile
Goodreads Puanı: 4,03
Sayfa Sayısı: 500
Yayınevi: Everest Yayınları
Basım Yılı: 1997

Arka Kapak Yazısı: 
"Bir salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamıştı. Onu mahkûm etmişlerdi!
Kapı çalındı. İki asker beni almaya gelmişti. İç savaş çıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hiç şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o salı sabahı evden çıktım.
Genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır.

Kızıl Yükseliş / Pierce Brown

7 Eylül 2016 Çarşamba

Kitabın Adı: Kızıl Yükseliş
Özgün Adı: Red Rising
Yazarı: Pierce Brown
Türü: Bilimkurgu, Distopya, Genç Yetişkin
Goodreads Puanı: 4,24
Saysa Sayısı: 448
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Basım Yılı: Brown, 2014
                   Pegasus, 2015
Çevirmen: Selim Yeniçeri

Arka Kapak Yazısı:
Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım. Ben zincirleri kıracak çekicim. Ben halkımın ve esaret içinde yaşayan herkesin umuduyum. Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez. Gelecekte, renk kodlarına göre sınıflara ayrılmış Toplum'un en alt sınıfını Kızıllar oluşturmaktadır. Diğer bütün Kızıllar gibi Darrow da, Mars'ı yeni nesiller için yaşanılır bir gezegen haline getirdikleri inancıyla günlerini madenlerde çalışarak geçirmektedir. Üstelik bunu severek ve isteyerek yapmakta, kanı ve teriyle çocuklarına daha iyi bir dünya bırakacağına inanmaktadır.
Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü'ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow'un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Ağustos 2016)

31 Ağustos 2016 Çarşamba

Ağustos ayı, benim için gayet verimli geçen ve eski okuma hızıma ulaştığım bir ay oldu. Umarım yılın son aylarında da bu performansımı devam ettirip çok daha fazla kitap okuyabilirim.
Bu ay ilk olarak Henry Miller'dan Uykusuzluk kitabını okudum. Yazarın yaşlılık döneminin bir ürünü olan bu kitabı ne sevdim, ne sevmedim; arada bir yere koydum diyebilirim. Kitapları yazılış sırasına göre okusam daha büyük bir keyif alabilirdim diye düşünüyorum; biraz yanlış bir yerden başladım sanırım.

Lola ve Komşu Çocuk, açıkça söylemek gerekirse benim temkinli yaklaştığım bir kitaptı. Eleanor ve Park'ta yaşadığım hayal kırıklığından sonra bunu okumayı pek düşünmüyordum. Ama sonra merakıma yenik düşüp aldım ve kitabı zannettiğimden çok daha fazla sevdim. Ayrıntılı yorumunu en kısa zamanda bloga gireceğim.

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Temmuz 2016)

31 Temmuz 2016 Pazar

Herkese merhaba! Bu ay okuma performansımın pek iyi olmadığı, orta karar seyrettiği bir ay oldu yine :( Hep bir bahanem olsa da bunların kitap okuma hızımın düşmesi için bir neden olmadığını düşünmeye başladım. Okuma listemdeki kitaplar artarken okuduklarımın artması için acilen bir şeyler yapmalıyım.

Bu ayın ilk kitabı, haziran sonlarında başlayıp bitiremediğim ve tamamlanması temmuzun ilk haftasını bulan Zorba oldu. Bu kitap için ne diyebilirim bilmiyorum, yorumunu yazmak için bilgisayarın başına oturdum ama beceremedim. Okuduğum en farklı, en hayata başka bir pencereden bakan, en orijinal karakterlere sahip kitaplardan biriydi. En kısa zamanda yorumu gelecek, ama nasıl yazarım hiç bilemiyorum.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu / Stefan Zweig

25 Temmuz 2016 Pazartesi

Kitabın Adı: Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Özgün Adı: Brief Einer Unbekannten
Yazarı: Stefan Zweig
Türü: Dram, Aşk, Klasik
Goodreads Puanı: 4,18
Sayfa Sayısı: 62
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Basım Yılı: Zweig, 1922
                   İş Bankası, 2012
Çevirmen: Ahmet Cemal

Arka Kapak Yazısı: 
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920'li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda "mutlak aşk" kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!

Ateş Çemberi / Alexandra Bracken

20 Temmuz 2016 Çarşamba

Kitabın Adı: Ateş Çemberi
Özgün Adı: In The Afterlight
Yazarı: Alexandra Bracken
Türü: Bilimkurgu, Distopya, Genç Yetişkin
Goodreads Puanı: 4,39
Sayfa Sayısı: 592
Yayınevi: Parodi Yayınları
Basım Yılı: Bracken, 2014
                    Parodi, 2015
Çevirmen: Handan Sağlanmak Arlı

Arka Kapak Yazısı:
Bu bir son değil, sonun başlangıcı.Artık lider benim. Bütün bir neslin kaderi benim ellerimde. Kuzeye, tutsak olmuş binlerce çocuğu özgürlüğe kavuşturmaya gidiyorum. Zihnimi bir silah olarak kullanmaktan Başka çarem yok. Kaybedecek zamanım yok. Hata yapma lüksüm yok. Çünkü tek bir hata, tüm dünyayı yakıp kavuracak olan bir yangının fitilini ateşleyebilir. Özgürlük nefesim kadar yakınken bana, biliyorum: Bunun geri dönüşü yok!
"Bracken'ın bu sürükleyici ve tüyler ürpertici distopyası hafızalarınıza kazınacak."-Kirkus Reviews-
"Baş döndürücü bir aksiyon ve heyecan dolu bir macera." -Publishers Weekly-
"Distopya türünde yeni bir soluk. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir seri." -Romantic Times-(Tanıtım Bülteninden) 

Buz Kapanı / Alexandra Bracken

5 Temmuz 2016 Salı

Kitabın Adı: Buz Kapanı
Özgün Adı: Never Fade
Yazarı: Alexandra Bracken
Türü: Bilimkurgu, Distopya, Genç Yetişkin
Goodreads Puanı: 4,36
Sayfa Sayısı: 552
Yayınevi: Parodi Yayınları
Basım Yılı: Bracken, 2013
                    Parodi, 2015
Çevirmen: Handan Sağlanmak Arlı

Arka Kapak Yazısı: 
Kabullen, uyum sağla, harekete geç. Turuncu… lider… roo… Herkes farklı bir şekilde sesleniyor bana. Oysa bir tek ben gerçekte ne olduğumu Biliyorum: bir canavar. Ve şimdi beni bekleyen zorlu bir görev var: Virüsün kaynağını açık eden çok gizli Bir bilgiye ulaşmak… Ve bu… bir zamanlar bana nefesim kadar yakın olan birinin ellerinde… Şimdi bir tercih yapmak zorundayım. Ya kalbimi özgür bırakacak ya da Karanlık zihinleri aydınlığa Kavuşturacağım…
"Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacaktır." -School Library Journal- 
"Baş döndürücü bir aksiyon ve heyecan dolu bir macera. Bir sonraki kitabı okumak için sabırsızlanacaksınız."-Publishers Weekly-
"Bracken'ın bu sürükleyici ve tüyler ürpertici distopyası hafızalarınıza kazınacak."-Kirkus Reviews-

Karanlık Zihinler / Alexandra Bracken

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Kitabın Adı: Karanlık Zihinler
Özgün Adı: The Darkest Minds
Yazarı: Alexandra Bracken
Türü: Bilimkurgu, Distopya, Genç Yetişkin
Goodreads Puanı: 4,28
Sayfa Sayısı: 576
Yayınevi: Parodi Yayınları
Basım Yılı: Bracken, 2012
                    Parodi, 2014
Çevirmen: Handan Sağlanmak Arlı

Arka Kapak Yazısı:  
Adım Ruby.Hepinizden farklıyım.Aklınızın derinliklerinde gezinebilir, anılarınızı hiç yaşamamışsınız gibi silebilirim.Henüz on yaşındayken Thurmond'daki bu rehabilitasyon kampına gönderildim. Hem de kendi ailem tarafından...Burada her adımımız izleniyor, nefes alış verişlerimiz bile.Yalnız değilim.Maviler... Yeşiller... Turuncular...Sarılar ve Kırmızılar...Karanlık Zihinler...Ve yaşamak için saklanmak zorunda kalanlarVe kaçanlar... 
"Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı olacaktır." - School Library Journal- 
"Bir solukta okuyacağınız KARANLIK ZİHİNLER'in sürükleyici anlatımı, kalbinizi durduracak bir finalle son buluyor. Öyle ki bu mükemmel üçlemenin ikinci kitabının çıkmasını her şeyden çok isteyeceksiniz." - Publishers Weekly-

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Haziran 2016)

30 Haziran 2016 Perşembe

Sınavı atlattıktan sonra aylarca ayrı kaldığım kitaplarıma geri dönmeyi iple çekiyordum, sonunda o günler geldi ve bol bol hasret giderdik. Haziran ayının gelmesiyle hemen çok merak ettiğim ve son kitabını da aldığım için daha fazla bekletmenin bir mantığının olmadığı Karanlık Zihinler serisine başladım. O kadar akıcıydılar ki sayfa sayıları 500den fazla olan kitapları 2 hafta içinde bitirdim. Ancak seriyi çok beğendiğim söylenemez. Son zamanlarda türdeşlerine sıkça rastladığımız distopik kitaplardan bunlar da, ben de artık aynı şeyleri okumaktan biraz sıkıldım açıkçası. Kitapların ayrıntılı yorumları en kısa zamanda gelecek.

Ay'da 172 Saat / Johan Harstad

12 Haziran 2016 Pazar

Kitabın Adı: Ay'da 172 Saat
Özgün Adı: Darlah - 172 timer på månen
Yazarı: Johan Harstad
Türü: Korku, Kurgu, Genç Yetişkin
Goodreads Puanı: 3,68
Sayfa Sayısı: 320
Yayınevi: İthaki Yayınları
Basım Yılı: Harstad, 2008
                    İthaki, 2015
Çevirmen: Ezgi Dikici

Arka Kapak Yazısı:  
Ay'a gitmek ister misiniz?
NASA, kırk yıllık uzun aranın ardından Ay'a insanlı bir yolculuk düzenlemeye karar verir. Dünya'dan üç genç de bu yolculuğa katılmaya hak kazanır: Midori, Antoine ve Mia.
Ay'a yolculuk sorunsuz bir şekilde tamamlanır, ama aslında sorun Ay'ın bizzat kendisidir. Ay üssü DARLAH 2'de sıradışı olaylar baş gösterir; Ay'daki bir şey uzun uykusundan uyanmıştır. Kısa bir süre sonra DARLAH 2'nin sakinleri orada yalnız olmadıklarını fark ettiklerinde, yaşamak ve eve dönmek için mücadele etmek zorunda kalırlar.
"İskandinav gerilimi, adeta bilimkurgu-korku sinemasıyla buluşuyor." -
-Voya-
"Okuru kendine bağlayan, eşsiz bir bilimkurgu."
-SLJ-
"Hem psikolojik hem de atmosferik olarak rahatsız edici."
-Publishers Weekly-
"Baş döndürücü ve korkutucu."
-Booklist-
Bu kitapta okuyacaklarınız belki de neden Ay'dan arkamıza bakmadan kaçıp onu rahatsız etmemeyi seçtiğimizin ürkütücü bir cevabı. Brageprisen Ödülü (2008) Ubok/Dagbladet: Tüm Zamanların En İyi Genç Yetişkin Kitabı Ödülü (2014)

Korku / Stefan Zweig

8 Haziran 2016 Çarşamba

Kitabın Adı: Korku
Özgün Adı: Angst
Yazarı: Stefan Zweig
Türü: Psikoloji, Dram
Goodreads Puanı: 4,06
Sayfa Sayısı: 70
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Basım Yılı: Zweig, 1920
                   İş Bankası, 2015
Çevirmen: İlknur İgan

Arka Kapak Yazısı:
Rahat ve korunaklı bir yaşam süren saygın bir kadın, sekiz yıllık evliliğinden sıkılmış, burjuva dünyasının kozasından çıkarak kendini genç bir piyanistin kollarına atmıştır. Ancak bu gizli ilişkiden haberdar olan bir şantajcının ansızın zuhur etmesiyle, hayatında yeni farkına vardığı bütün güzellikleri yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalır ve kahredici bir korkunun pençesine düşer.Korku insanı bilinçdışına itilmiş utanç verici deneyimlerden, bastırılmış pişmanlıklardan özgürleştirebilecek güçte bir yapıt.

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Mayıs 2016)

31 Mayıs 2016 Salı

Mayıs ayı kitap okuma açısından yılın diğer aylarına göre daha verimli geçti benim için. Evet, sadece 3 kitap okumama rağmen öyleydi :( Aslında KPSS mayısta olduğu için daha az okurum hatta hiç okuyamam diye düşünüyordum ama hiç öyle olmadı, sınav yaklaştıkça stresten kendimi kitaplara verdim. Artık sınavı da atlattığıma göre rahat rahat kitaplarıma geri dönebilirim ^_^

Işık Tanrısı / Roger Zelazny

22 Mayıs 2016 Pazar

Kitabın Adı: Işık Tanrısı
Özgün Adı: Lord of Light
Yazarı: Roger Zelazny
Türü: Fantastik, Bilimkurgu
Goodreads Puanı: 4,10
Sayfa Sayısı: 342
Yayınevi: İthaki Yayınları
Basım Yılı: Zelazny, 1967
                   İthaki, 2016
Çevirmen: Sönmez Güven

Arka Kapak Yazısı:
Roger Zelazny, farklı pek çok mitolojiyi bilimkurgu romanlarına uyarlamasıyla pek çok yazarın yalnızca hayal edebildiği bir şeyi alışkanlık haline getirmiş eşsiz bir yazar. Hint mitolojisiyle harmanlanan Işık Tanrısı ise sadece bilimkurguyu değil, tüm spekülatif kurguyu değiştiren, benzersiz bir roman. Gaiman'ın en iyi romanı olarak kabul edilen Amerikan Tanrıları'na fikir babalığı yapmakla kalmamış, tanrılar ve insanlar arasındaki isim oyunlarına da ilham kaynağı olmuştur. Martin'in epik serisi Buz ve Ateşin Şarkısı'ndaki Işık Tanrısı da ismini bu romandan alır, tıpkı Sam Tarly'nin ismini bu romanın başkahramanı Sam'den aldığı gibi.
Dünya yok olalı çok uzun bir süre olmuştur. Kolonileşmiş bir gezegendeki tüm teknolojik gücü ele geçiren insanlar ise kendilerini ölümsüz kılmış ve Hint tanrılarının rolünü üstlenerek o gezegenin kontrolünü ele geçirmiştir.
Ancak bu kötü niyetli topluluğa karşı çıkacak biri vardır: Siddhartha ya da Mahasamatman; nam-ı diğer Işık Tanrısı.Işık Tanrısı, tanrılaşmış insanlara tanrısal bir müdahale.George R. R. Martin'in sonsözüyle.

Ayyaş Buda / Göktuğ Canbaba

14 Mayıs 2016 Cumartesi

Kitabın Adı: Ayyaş Buda
Yazarı: Göktuğ Canbaba
Türü: Yeraltı Edebiyatı
Goodreads Puanı: 4,36
Sayfa Sayısı: 160
Yayınevi: İthaki Yayınları
Basım Yılı: 2016
Arka Kapak Yazısı: 
Tümden geliyor ve güme gidiyordu, tüm OBEB ve OKEK'lerinin toplamı belki de ona evrenin sırlarını açıklayabilirdi ama bunlar benim umurumda değildi." Hayat, çukur ve tümseklerle dolu bir patika. Dünya, biçimsiz heykeller gibi dikildiğimiz bir yer. Ayyaş Buda, kozmik şakacıya karşı atılan bir kahkaha, mistik bir kılavuz. Göktuğ Canbaba, bilge ağaçların kollarında huzurlu bir uykuya ya da uçurumun kenarında ayaklarımızı gıdıklayan bir rüzgârla konuşmaya çağırıyor bizi. Bu kitaptaki öyküler, kutsal ve sıradan dünyalar arasında yalın ayak koşma rekoru kırıyor, yeraltında adım atmaya başlayıp gerçeküstü bir yolda ilerliyor Ayyaş Buda, sorularla dolu bir hayata karşı icra edilen serseri bir serenat. Cevaplarımız bir yol düşümü uzakta…

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Nisan 2016)

30 Nisan 2016 Cumartesi

Evet, rekorumu kırmış ve ayı sadece 1 kitapla kapatmış bulunuyorum. İsyanım sana KPSS.
Her ne kadar 1 kitap okuyabilmiş olsam da, bunun İthaki'nin bilimkurgu klasikleri serisinden olmasından memnunum. Pek kolay bir kitap olmayan Işık Tanrısı, bana daha önce elimin pek gitmediği erken dönem bilimkurgu eserlerinin kapısını araladı. Kendimi her zaman bir bilimkurgu okuyucusu olarak addetsem de itiraf etmeliyim ki klasikler bambaşka bir dünyaymış. Beni zorlasa da, sürekli ders çalışmaktan zaten yanmış olan beynimi iyice laçka hale getirse de ilginç bir deneyim oldu. En kısa zamanda yorumu gelecek.
Sizler bu ay neler okudunuz?

Golem ve Cin / Helene Wecker

14 Nisan 2016 Perşembe

Kitabın Adı: Golem ve Cin
Özgün Adı: The Golem and the Jinni
Yazarı: Helene Wecker
Türü: Fantastik, Tarihi Kurgu
Goodreads Puanı: 4,08
Sayfa Sayısı: 640
Yayınevi: Doğan Kitap
Basım Yılı: Wecker, 2013
                    Doğan Kitap, 2014
Çevirmen: Can Yapalak

Arka Kapak Yazısı:
Korkunç güçlere sahip bir büyücü tarafından, yalnızlık çeken bir adam için kilden yapılmış bir golem... 
Ve bin yıllık esaretinden uyanan bir cin... Bu iki olağanüstü varlığın yolu 1899 yılında New York'ta kesişir. Farklı olmaktır onların kaderi... Hikâyeleri herkes gibidir aslında, kendini farklı ve yalnız hisseden her insan gibi...
Ve tehlike, onlar için sadece bir adım ötededir hep.
Golem ve Cin iki ayrı kültürün efsanelerinden besleniyor ve zengin anlatımı sayesinde okuru ilk sayfadan itibaren içine alıyor. 2013 yılının en iyi kitapları listelerini altüst eden bu roman Türkiye'de de çok sevilecek.(Tanıtım Bülteninden)

Her Gün / David Levithan

3 Nisan 2016 Pazar

Kitabın Adı: Her Gün
Özgün Adı: Every Day
Yazarı: David Levithan
Türü: Genç Yetişkin, Aşk, Dram
Goodreads Puanı: 4,00
Sayfa Sayısı: 335
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Basım Yılı: Levithan, 2012
                    Pegasus, 2015
Çevirmen: Derya İmen Aydınlık

Arka Kapak Yazısı:
Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Mart 2016)

31 Mart 2016 Perşembe

Bu yıl her ay okuma hızımı artıracağım diye yola çıksam da bunu bir türlü başaramıyorum. Okulu bitirip rahatlayacağımı düşünürken aksine daha stresli, daha yoğun bir döneme girdim. Son birkaç aydır deli gibi KPSS çalışmaktan değil kitap okuyacak vakit bulmak, ders çalışmaktan başka bir şey yapamaz oldum. Bu da kitaplarımdan uzak kalmama ve kendimi kötü hissetmeme neden olsa da maalesef yapabileceğim bir şey yok. Sınava kadar azar azar kitap okumakla yetineceğim. 
Mart ayında da Golem ve Cin ile Ayyaş Buda olmak üzere iki kitap okudum. Golem ve Cin derslerden ötürü bitirmemin vakit aldığı ama her elime aldığımda sayfalarını heyecanla çevirdiğim bir kitap oldu. Okuoku'dan 9,90 gibi komik bir rakama alsam da kendi liste fiyatının çok fazlasını veren bir kitap. Yorumu en kısa zamanda gelecek.

Kitap Alışverişi

16 Mart 2016 Çarşamba

Son zamanlarda kitap alışverişini abarttığımı, elimde okunmayı bekleyen çok kitap olduğunu ve fuara kadar kitap almayacağımı söylesem de D&R'ın 9,90 kampanyasına kayıtsız kalamadığımı belirtmek isterim. Artık üstüne düşüp daha çok okumayı hedeflediğim klasikleri uygun fiyata bulunca kaçıramazdım tabii. Yeraltından Notlar, Utopia ve Kumarbaz'ı, hem de Hasan Ali Yücel serisinden olmasına çok sevinerek gittiğim D&R mağazasından hemen kaptım. Bülbül'ü Öldürmek'i henüz okumasam da okunacaklar listemde üst sıralarda; onu bitirdikten sonra da devam kitabı olan Tespih Ağacının Gölgesinde'yi de mutlaka okuyacağım için indirimde görünce kaçırmak istemedim.
İzmir kitap fuarına az kalmışken sonraki alışverişimi orada yapmayı umuyorum ve fuarı iple çekiyorum. Yine harika bir fuar olacağı kesin ^_^ 

Bizim Büyük Çaresizliğimiz / Barış Bıçakçı

3 Mart 2016 Perşembe

Kitabın Adı: Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Yazarı: Barış Bıçakçı
Türü: Dram, Romantik, Türk Edebiyatı
Goodreads Puanı: 4,23
Sayfa Sayısı: 167
Yayınevi: İletişim Yayınları
Basım Yılı: 2004

Arka Kapak Yazısı:
Sıkı bir dostluk... Aslında hikâye onların hikâyesi, Ender'in ve Çetin'in... Günün birinde hayatlarına bir genç kız girer. Şimdi düşünme, hatırlama ve kendini didikleme zamanıdır. 
"Nihal'e başından beri olduğumuzdan farklı göründük. Böyle gerekmişti. Koruyucu, kollayıcı, soğukkanlı, ne yap­ması gerektiğini bilen, Nihal düzgün yürüsün, üniversiteyi uzatmadan bitirsin, yaşadığı felaketten makul adımlarla uzaklaşsın diye asfalt döşeyen iki orta yaşlı, deneyimli er­kek. Biri göbekli, diğeri kel."
Barış Bıçakçı, bu çağa özgü lâf kalabalığından; dil, duygu, düşünce kirliliğinden paçalarına tek damla çamur bulaştır­madan çıkabilen, şaşırtıcı bir içışığı cömertçe yayan bir ya­zar. Nefes alır gibi, su içer gibi yazıyor.

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Şubat 2016)

29 Şubat 2016 Pazartesi

Şubat ayı da okuma performansımdan memnun kalmadığım bir ay olarak ocak ayının yanında yer aldı maalesef :( Bu ayın ilk iki haftasını şehir dışında geçirmem, KPSS'ye çalışmaya yoğunlaşmam gibi nedenlerle üç kitapla ayı kapatmış bulunuyorum. Umarım martta daha çok okurum.
Bu ay okuduğum ilk kitap, yolculukta okuması rahat olur düşüncesiyle yanıma aldığım Mahalle Kahvesi oldu. Sait Faik'le ve onun öyküleriyle tanışmam bu kitap vasıtasıyla oldu ve ben kitabı, yazarın tarzını çok sevdim. Sait Faik de külliyatını okuyacağım yazarlar arasında yerini aldı.
İkinci kitap Barış Bıçakçı'dan Bizim Büyük Çaresizliğimiz oldu ve ben kitaba tek kelimeyle bayıldım. O kadar çok sevdim ki bölümleri tekrar tekrar okudum, hemen yazarın diğer kitaplarını araştırmaya başladım; hatta yeni bir alınacak kitaplar listesi bile yaptım. Eğer okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim.

Mahalle Kahvesi / Sait Faik Abasıyanık

23 Şubat 2016 Salı

Kitabın Adı: Mahalle Kahvesi
Yazarı: Sait Faik Abasıyanık
Türü: Öykü, Türk Edebiyatı
Goodreads Puanı: 4,27
Sayfa Sayısı: 134
Yayınevi: İş Bankası Yayınları
Basım Yılı: 1950


Arka Kapak Yazısı:
"(...) Mahalle çocuğu, Sait'in hikâyelerinde bir iki tane değildir; birçoktur. Bunu, onun bu yaşa kadar değişmemiş mizacına veriyorum. Bence Sait Faik ne genç hikâyecidir, ne ihtiyar. Bence o, kırkını aşmış bir mahalle çocuğudur.
Ama sakın bu hükmü onu kötülemek için söylenmiş bir söz sanmayın. Çocuk deyişim ona gençlikten daha genç bir yaş biçişimden, mahalle çocuğu deyişim de onu, ekseri mahalleden yetişenler gibi, halktan bir insan, halka bağlı bir insan sayışımdan ileri geliyor."Orhan Veli Yaprak, 1 Şubat 1950

Kitap Alışverişi

17 Şubat 2016 Çarşamba

Bir önceki alışveriş yazımda kitap alışverişini abarttığımı yazmıştım; eh, o zaman henüz bu kadar çok alışveriş yapmamıştım çünkü. Bu kez gerçekten abarttım ve son 1 ayda 19 tane kitap aldım. Tamı tamına 19. İpin ucunu iyice kaçırdığımı geç de olsa fark ettikten sonra nisanda başlayacak olan kitap fuarına kadar kitap almamaya karar verdim. Umarım bu kararımı uygulayabilirim.

İçimizdeki Şeytan / Sabahattin Ali

15 Şubat 2016 Pazartesi

Kitabın Adı: İçimizdeki Şeytan
Yazarı: Sabahattin Ali
Türü: Dram, Aşk, Türk Edebiyatı
Goodreads Puanı: 4,33
Sayfa Sayısı: 254
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Basım Yılı: 1940

Arka Kapak Yazısı:  
"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. " 
Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir bakış.

Bu Ay Okuduğum Kitaplar (Ocak 2016)

31 Ocak 2016 Pazar

Bu ay sağlık problemleri, iş başvuruları, KPSS çalışmaya ağırlık vermem, konsantre olamama gibi durumlar nedeniyle çok kitap okuyamadım ve iki kitapla ayı kapattım maalesef. Son aylarda okuma performansımdan hayli memnun olsam da ocak ayında o performansın bayağı gerisinde kaldım. Ama okuduğum iki kitap da çok sevdiğim ve tekrar dönüp okumak isteyeceğim kitaplardan oldu ve bu nedenle çok bir kayıp olarak görmüyorum bu durumu. Şubat ayında daha çok kitap okuyup açığımı kapatacağımı umuyorum.
Yolda, beat kuşağıyla tanıştığımdan beri okumak istediğim bir kitaptı ve nihayet bu ay ona yer verebildim. 2016'yı Yolda'yla açmış oldum ve gayet iyi, verimli bir açılış oldu benim açımdan. Jack Kerouac'ın tarzına alışmak başta biraz zor olsa da ilerleyen sayfalarda sevmeye başladım ve kitap favorilerim arasına girdi.

Yolda / Jack Kerouac

29 Ocak 2016 Cuma

Kitabın Adı: Yolda
Özgün Adı: On The Road
Yazarı: Jack Kerouac
Türü: Beat Edebiyatı, Yeraltı Edebiyatı
Goodreads Puanı: 3,67
Sayfa Sayısı: 496
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Basım Yılı: Kerouac, 1957
                    Ayrıntı, 2007
Çevirmen: Can Kantarcı

Arka Kapak Yazısı: 


Neal, Kerouac, diğerleri Kimi şair, kimi yazar, kimi serseri Bir avuç arkadaştılar Düzenden uzakta, başka bir hayatın peşinde Amerika'yı baştan başa katettiler Bazen tek başlarına, bazen bir arabaya tıkışıp dostlarıyla Bazen bir otostopçuyla Ya da âşık oldukları bir kadınla Yolda özgürlük vardı Yolda hayatın anlamı Yolda aşk vardı ve bazen sadece seks Yolda parasızlık, açlık vardı Bazen çözümsüzlük, kargaşa, kalleşlik Yolda bir arayış vardı, arayıp da bulamayış Yolda sorular vardı, çoğu cevapsız Ve yolda çoğu zaman masmavi bir gökyüzü Zümrüt yeşili çayırlar Ve sonsuz bir kızıllık vardı Yolda caz vardı, Cazın tanrıları ve ruhlara işleyen ritimler Onlar "beat kuşağı"ydılar Farklıydılar, özgürdüler, düzenin dışındaydılar Ve hep yoldaydılar...

Doctor Who: Dehşet Ağı / Mike Tucker

10 Ocak 2016 Pazar

Kitabın Adı: Dehşet Ağı
Özgün Adı: The Crawling Terror
Yazarı: Mike Tucker
Türü: Bilimkurgu, Macera, Roman
Goodreads Puanı: 3,72
Sayfa Sayısı: 192
Yayınevi: İthaki Yayınları
Basım Yılı: Tucker, 2014
                     İthaki, 2015
Çevirmen: Nazlı Saltan

Arka Kapak Yazısı:
"Daha büyük bir böcek göreceğinizi hiç sanmıyorum." Doktor bu kez, İngiltere'nin Wiltshire kasabasının bütün sakinliği arasında II. Dünya Savaşı'ndan kalma bir gizemi aralamaya götüren esrarengiz ve ürkütücü macerasıyla karşınızda! 

Gabby Nichols oğlunu uyuturken aniden kızının bağırışını duyar. "Anne! Odamda bir örümcek var." Ve birden çığlıklar başlar… Kevin Alperton okula giderken büyük bir sivrisinek tarafından saldırıya uğrar. Ve işler tehlikeli bir hal alır. Yine de Doktor'u asıl endişelendiren ne koca bir örümcek ağı yumağıyla kozalanmış ölü bir ceset ne de mutasyona uğramış böcek sürüsüdür. Kasabanın dış dünya ile bütün bağlantılarının kesilmesinin ve böceklerin yavaşça kontrolü ele geçirmesinin önüne geçilebilecek mi? Antik bir taş çemberdeki tuhaf semboller ne anlama gelmekte? Kökü II. Dünya Savaşı'na dayanan bu gizem çözülebilecek mi?

(Tanıtım Bülteninden)

Doctor Who: Siluet / Justin Richards

3 Ocak 2016 Pazar

Kitabın Adı: Siluet
Özgün Adı: Silhouette
Yazarı: Justin Richards
Türü: Bilimkurgu, Macera, Polisiye, Roman
Goodreads Puanı: 3,78
Sayfa Sayısı: 189
Yayınevi: İthaki Yayınları
Basım Yılı: Richards, 2014
                    İthaki, 2015
Çevirmen: Ayda Sungur

Arka Kapak Yazısı:
"Vastra, Strax ve Jenny mi? Ah hayır, onları rahatsız etmemize gerek yok. Güven bana."
12. Doktor'u Viktorya dönemi Londra'sında Paternoster Çetesi'yle buluşturan yepyeni ve esrarengiz Doctor Who macerası "Siluet" Türkçede!
Marlowe Hapworth kilitli çalışma odasında ölü bulunur. Kimliği belirlenemeyen bir saldırgan tarafından öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Bu tam da Meşhur Dedektif Madam Vastra'ya göre bir iştir. Eldivensiz boks yapan Rick Bellamy'nin hayatı, cenazeci kılıklı biri tarafından elinden alınır. Bu olay Sontaran Strax'ı öfkelendirir. Gariplikler Karnavalı: Acayip ve büyüleyici gösteriler ve akrobatlarla dolu bir eğlence. Burası Jenny Flint'in sorularına cevap aradığı yerdir.
Bütün bunların birbiriyle bağlantısı nedir? Peki zengin fabrikatör Orestes Milton'ın bu olaylarla ilgisi ne? Doktor ve Clara hakikatin peşine düşmek için diğerlerine katılırken, kendilerini hiçbir şeyin ve hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığı bir dünyanın ortasında bulurlar. Gelmiş geçmiş en tehlikeli silah Londra'nın üstüne salınmadan gerçeği ortaya çıkarmayı başarabilecekler mi?(Tanıtım Bülteninden)
 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS