Devrimin Kızı / Amy Engel

27 Aralık 2015 Pazar

Kitabın Adı: Devrimin Kızı
Özgün Adı: The Revolution of Ivy
Yazarı: Amy Engel
Türü: Genç Yetişkin, Aşk, Dram, Distopya, Roman
Goodreads Puanı: 4,05
Sayfa Sayısı: 264
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Basım Yılı: Engel, 2015
                    Yabancı, 2015
Çevirmen: Aslı Tümerkan

Arka Kapak Yazısı:
BEN IVY WESTFALL. KURUCUNUN KIZI.
Nükleer bir savaş sonrası hayatta kalan az sayıdaki insandan biriydim. 16 yaşında kendimi bir güç savaşının ortasında buldum. Annemin katilinin oğluyla evlenmeye zorlandım. Görevim o kadar da zor değildi. Devrime öncülük edebilmem için kocamı öldürüp ailemin yönetimi ele geçirmesini sağlamalıydım, o kadar…
Ben Ivy Westfall. Artık sistemin kurbanı değilim. Görevim artık eskisinden daha zor. İnandığım şeyler uğruna, her şeyimi kaybetme pahasına savaşacağım…
İsmim Ivy Westfall. Ben Devrimin Kızı’yım.
Devrimin Kızı, Kurucunun Kızı'nın devam kitabı niteliğinde. Ayrıca serinin son kitabı. Kurucunun Kızı'nı pek sevemesem de serileri yarım bırakmaktan hoşlanmadığımdan Devrimin Kızı'nı da edinip okudum. Hakkında bir şeyler yazmadan önce Kurucunun Kızı'nı okumayanlar için spoiler uyarısını buraya koymak isterim. Seriye başlamayı düşünüyorsanız okumaya devam etmeyin.
Kitap, ilk kitabın bittiği yerden devam ediyor. Ivy'nin çitin dışına çıkarıldıktan sonra başına gelenleri, yalnız başına yemeksiz ve susuz, hava şartlarına, vahşi hayvanlara ve diğer insanlara karşı hayatta kalma çabasını okuyoruz önce. O yüzden başlangıç kısımlarını ben biraz Açlık Oyunları'na benzettim; ilk oyunlarda arenada Katniss'in hayatta kalma ve korunma çabasıyla örtüşüyordu bence Ivy'nin yaşadıkları. Onun da dişli bir rakip olduğunu ve kendini korumadaki başarısını görmek hoşuma gitti. Bu kısımlarda biraz da olsa kitabın distopya olduğunu hissettim. Yazarın o zorluğu, sertliği ve bunların zorunluluğunu kitaba yansıtmayla iyi bir iş yapıp başarılı olduğunu düşünüyorum. Sonrasındaki bölümleri, yani Ivy'nin zorlu ve uzun yolcuğunu, tanıştığı insanları, çitin dışındaki yaşamı tanıma sürecini, hayatını devam ettirmek için öğrenmek zorunda olduğu şeyleri ve yaşadıklarının insanlara olan bakış açısıyla güvenini nasıl etkilediğini okumaktan da büyük keyif aldım. İlk kitaptaki boğucu aşk ve dram havasından çıkıp biraz distopya görmek rahat bir nefes aldırdı. Ta ki Bishop tekrar görünene kadar.
Ben kendi kafamda kitabı ikiye ayırdım; Bishopsız ve Bishoplı kısımlar olarak. Bishopsız olan ilk kısım yukarıda yorumunu yaptığım güzel kısımken Bishoplı kısımda yine o aşkı, dramı, bunun yanında ilk kitaptakinden de beter olan saçma davranışları okuduğum kötü kısımdı. Bishop'ın gelişiyle o hayatta kalmaya çalışan zorlu ve akıllı Ivy gitti, yine 16 yaşındaki ergen Ivy geldi. İlk kitaptaki davranışlarına ne kadar anlam veremediysem bu kitaptaki davranışlarına onun iki katı anlam veremedim, sıkıldım, sinir oldum. Bu tarz aşk hikayelerinin bana göre olmadığını bir kez daha anladım.
Kitabın sonu da biraz yavan geldi bana. Yazar acı-tatlı bir final yapmaya çalışmış ama çok başarılı olamamış bence. İlk kitapta olduğu gibi bunda da sonunu tahmin etmekte bir zorluk yaşamadım, beklediğim şekilde bitti. Biraz şaşırtıcı olabilseydi daha iyi bir kitap olabilirdi bence.
Kitabın cildi, baskı kalitesi, uygun fiyatı ilk kitapta olduğu gibi çok iyiydi. Çeviriyi de biraz daha iyileşmiş, özenilmiş buldum ben. Serileri genelde tek bir kişi çevirmesine rağmen bunda çevirmenler değişmiş, iyi de olmuş. Azalan yazım hatalarıyla birlikte çeviri ve görüntü olarak kitap benden tam puan aldı.
Kısacası, Ivy'nin hikayesi benim için vasatın üstüne çıkamadı. Okumaktan keyif aldığım kısımlar olsa da sinirlerimin bozulduğu kısımlar daha çok oldu ve beklentimi hiç karşılayamadı. Benim yaşlarımda olanlar ve aşk ve dram okumaktan hoşlanmayanların da aynı fikirde olacağını sanıyorum. Eğer öyleyseniz bu seriden uzak durun, ama değilseniz bir şans verebilirsiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS