İçimizdeki Şeytan / Sabahattin Ali

15 Şubat 2016 Pazartesi

Kitabın Adı: İçimizdeki Şeytan
Yazarı: Sabahattin Ali
Türü: Dram, Aşk, Türk Edebiyatı
Goodreads Puanı: 4,33
Sayfa Sayısı: 254
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Basım Yılı: 1940

Arka Kapak Yazısı:  
"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. " 
Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir bakış.
Son zamanlarda iyice üstüne düştüğüm, birini bitirip diğerini elime aldığım popüler kültür, bilimkurgu, fantastik türünde kitaplar artık beni boğmaya başlayınca biraz Türk edebiyatı okuma zamanının geldiğini anladım. Aslında daha ileri bir zamanda okumayı planlıyordum ama merakıma yenilerek çok sevdiğim bir yazar olan Sabahattin Ali'nin okumadığım tek romanını aldım elime ve çok keyifli bir okuma süreci geçirdim. Gerçekten de tüm o diğer türlerin arasında derin bir nefes almak gibi oldu İçimizdeki Şeytan'ı okumak. Sabahattin Ali'nin kalemini neden bu kadar sevdiğimi bir kez daha anlamış oldum.
Kitap, ana karakterimiz Ömer'in İstanbul'da bir vapur yolculuğunda görür görmez vurulduğu genç kızla tanışma hikayesiyle başlıyor. İsmi Macide olan bu güzel kızla bir şekilde yollarının kesişmiş olduğunu gördükten sonra artık birbirleriyle sık sık görüşmeleri kaçınılmaz oluyor. Macide Ömer'in aşkına karşılıksız kalamıyor ve kitap boyunca ikilinin ilişkilerini okuyoruz.
Hikaye bununla sınırlı değil tabii ki. Sabahattin Ali diğer kitaplarında olduğu gibi hikayeyi vermek istediği mesaj için araç olarak kullanıyor ve aydın geçinen sınıfın aslında nasıl yozlaşmış, nasıl gösteriş meraklısı, nasıl kültür ve bilgi yoksunu, içi bomboş olan bir insan topluluğu olduğunu anlatıyor. Çarpık ilişkiler içine hapsolmuş, her şeyin farkında olan ama ne bu konuda bir şey yapabilen, ne de o insanlardan uzaklaşabilen Ömer de kaybeden insan figürü çiziyor. Kendi iç dünyasıyla arasında sürekli bir savaş halinde olan, ne yapması gerektiğini bilen ancak bunu eyleme dökmek konusunda tembel ve hissiz olan insanlardan o da. Düşmanının aslında o insanlar değil de içindeki şeytan olduğu konusunda karar kılmış.
Sabahattin Ali'nin diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da olaylar, toplum, karakterler zamana meydan okuyan, geçmişten gelen ama günümüzde de bol miktarda gördüğümüz şeyler. 70 yıl öncesinden konuşuyor sanki yazar bizimle. Okumayı bilene çok güzel dersler çıkartan, bir arkadaşın başından geçenleri dinler gibi, onunla dertleşir gibi okunan, sayfaların nasıl geçtiği anlaşılmayan bir eser İçimizdeki Şeytan. Kesinlikle bir iz kalıyor, bir şeyler katıyor okuduktan sonra. Eğer siz de bu türde içi dolu dolu olan kitapları, Türk edebiyatını seviyorsanız, kesinlikle es geçmemelisiniz. Sabahattin Ali'yi seviyorsanız da, zaten okumuşsunuz, ya da okuyacaksınızdır.


Kitaptan Alıntılar

"Hiçbir şey istemiyorum. Hiçbir şey bana cazip görünmüyor. Günden güne miskinleştiğimi hissediyorum ve bundan memnunum. Belki bir müddet sonra can sıkıntısı bile hissedemeyecek kadar büyük bir gevşekliğe düşeceğim. İnsan bir şey yapmalı, öyle bir şey ki... Yoksa hiçbir şey yapmamalı."

"Bana öyle geliyor ki, hakikaten yapabileceğimiz bir tek iş vardır, o da ölmek. Bak, bunu yapabiliriz ve ancak bu takdirde irademizi tam bir şey yapmakta kullanmış oluruz. Ben ne diye bu işi yapmıyorum diyeceksin! Demin söyledim ya, müthiş bir gevşeklik içindeyim. Üşeniyorum. Atalet kanunu icabı sürüklenip gidiyorum."

"İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer... Ne olursa olsun..."




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS