Bu ay sağlık problemleri, iş başvuruları, KPSS çalışmaya ağırlık vermem, konsantre olamama gibi durumlar nedeniyle çok kitap okuyamadım ve iki kitapla ayı kapattım maalesef. Son aylarda okuma performansımdan hayli memnun olsam da ocak ayında o performansın bayağı gerisinde kaldım. Ama okuduğum iki kitap da çok sevdiğim ve tekrar dönüp okumak isteyeceğim kitaplardan oldu ve bu nedenle çok bir kayıp olarak görmüyorum bu durumu. Şubat ayında daha çok kitap okuyup açığımı kapatacağımı umuyorum.
Yolda, beat kuşağıyla tanıştığımdan beri okumak istediğim bir kitaptı ve nihayet bu ay ona yer verebildim. 2016'yı Yolda'yla açmış oldum ve gayet iyi, verimli bir açılış oldu benim açımdan. Jack Kerouac'ın tarzına alışmak başta biraz zor olsa da ilerleyen sayfalarda sevmeye başladım ve kitap favorilerim arasına girdi.
İçimizdeki Şeytan, son dönemlerde ağırlık verdiğim bilimkurgu, fantastik kurgu ve yabancı yazarların kitaplarına ara vermek ve sevdiğim Türk yazarlara dönmek, özlediğim Türk edebiyatına sığınmak için bir aracı oldu bana. Sabahattin Ali'nin üç romanını da okumuş oldum böylelikle. İçimizdeki Şeytan da çok sevdiğim bir Sabahattin Ali romanı oldu. Yazar yine yapacağını yapmış ve biz okurları can evinden vurmuş, toplum eleştirisine devam etmiş ve harika bir eser çıkarmış ortaya. Keşke daha çok yazsaydı ve biz de bu üç romanla yetinmek zorunda kalmasaydık. Ama tabii ki Sabahattin Ali romanlardan ibaret değil, öyküleri ve şiirleri, zamanında dergilerde yayımladığı yazıları da var. Yavaş yavaş hepsini edinip yazarın külliyatını okumak istiyorum. Sabahattin Ali'yle daha çok vakit geçirmek, edebiyatımızı beslediği kitaplarından ben de yararlanmak istiyorum.
Benim ocak ayında okuduğum kitaplar bu şekildeydi. Yılın ilk ayında siz neler okudunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder