Kitabın Adı: Eleanor & Park
Özgün Adı: Eleanor & Park
Yazarı: Rainbow Rowell
Türü: Genç Yetişkin, Aşk, Dram, Roman
Goodreads Puanı: 4,15
Sayfa Sayısı: 355
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Basım Yılı: Rowell, 2013
Pegasus, 2015
Çevirmen: Müge Kocaman Özçelik
Arka Kapak Yazısı:
İki uyumsuz insan
Sıradışı bir aşk
Eleanor
Kızıl saçlar, tuhaf giysiler. Park başını çevirene kadar onun arkasında duran; o uyanana kadar yanında uzanan; diğer herkesi daha soluk, daha sıradan ve yetersiz gösteren… Eleanor.
Park
Bir şarkıyı ona dinletmeden Eleanor'un seveceğini bilen; o sonunu anlatmadan esprilerine gülen; göğsünde, tam boğazının altında, Eleanor'u ona verdiği sözleri tutmaya itecek bir yere sahip olan… Park. İlk aşkın sonsuza dek sürmeyeceğini bilecek kadar zeki ama bunu deneyecek kadar cesur ve umutsuz, on altı yaşındaki iki talihsiz âşığın bir okul yılı boyunca süren hikâyesi. Eleanor, Park'la karşılaştığında siz de ilk aşkınızı ve nasıl da büyülendiğinizi hatırlayacaksınız...
Okuyanların çoğunun fikirlerini ve duygularını paylaşamadığım bir kitapta bugün sıra. Eleanor & Park çıktığı günden beri yurtdışında çok fazla okunan, çok beğeni alan, bizde de bunların etkisiyle Pegasus artık çıkarsa da alıp okusak diyenlerin bini aştığı, hatta bekleyemeyip orijinal dilinde okuyanların da çok fazla olduğu bir kitaptı. Ben de goodreads yorumlarına ve puanlarına bakınca vay be diyordum ama aşk ve genç yetişkin çok fazla sevdiğim türler olmadığından alıp okumayı düşünmüyordum. Ta ki bir gün D&R'da kitabın orijinaline denk gelip elime alana kadar.
"Eleanor & Park reminded me not just what it’s like to be young and in love with a girl, but also what it’s like to be young and in love with a book." yazıyordu kitabın kapağında. John Green'in kitap hakkındaki yorumuydu bu. Daha önce hiç John Green okumasam da bu söz beni çok etkiledi, özellikle de 'bir kitaba aşık olmak' ile ilgili kısmı. Bunu gördükten sonra ben de kitabı diğer bir çok okuyucu gibi bekler oldum ve çıkar çıkmaz alıp okudum.
Hikaye 1980lerde geçiyor ve Eleanor ve Park'ın ilişkisi üzerine yoğunlaşıyor. Eleanor kızıl saçlı, biraz kilolu, çevresindeki insanların dönüp bakmasına neden olacak şekilde farklı bir giyim tarzı olan, annesi, üvey babası ve kardeşleriyle birlikte yaşayan bir lise öğrencisi. Bulundukları yere yeni taşınmışlar ve okula, eve, yeni insanlara, yeni mahallesine alışmaya çalışıyor. Park ise annesi tarafından Koreli, yeşil gözlü, siyah saçlı, müzik dinlemeyi ve çizgi roman okumayı seven, sakin, ailesiyle ilişkisi iyi olan bir çocuk. Eleanor Park'ın okuduğu okula yazılıyor ve okul otobüsünde, ortak aldıkları derslerde birbirleriyle konuşma ve tanışma fırsatları oluyor, biz de bu sırada gelişen aşklarını ve ilişkilerini okuyoruz.
Eleanor & Park, tipik bir aşk hikayesi. Başlarda ilişkilerinin yavaş yavaş gelişmesini, ilk gençliğin o utangaç ve sevimli ruh halini, ilk kez aşık olmanın Eleanor ve Park'a hissettirdiklerini okurken keyif aldım. Gerçekten yazarın buraları yazarken iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Sonra karakterlerin gerçekçi olması, ruh hallerindeki ve düşüncelerindeki değişiklikler, kendilerini, birbirlerini ve ilişkilerini sorgulamaları da çok yerinde geldi bana. Ben mükemmel karakterleri sevmiyorum, iyi yanlarıyla birlikte eksikleri de olan, herkes gibi gelgitler yaşayan, doğru kararlarla birlikte zaman zaman yanlış kararlar da veren, yani 'insan' olan karakterleri okumaktan keyif alıyorum. Eleanor ve Park kesinlikle böyle karakterlerdi. Çocuk denebilecek yaşta oldukları için de mükemmel karakterler olsalardı gerçeklikten çok uzak bir anlatım olurdu bence. Bunun yanında, kitap gerçekten çok sade bir anlatıma ve akıcılığa sahipti. Ben 355 sayfayı hiç zorlanmadan 2 günde bitirdim, ki normalde çok hızlı okuyan biri değilimdir. Çok dikkat vermeye gerek olmadan okunabilecek bir kitaptı bence Eleanor & Park.
Tüm bu sevdiğim özelliklerin yanında, sevmediğim özellikleri daha çoktu kitabın maalesef. İlk olarak ilk 100 sayfadan sonrası bana bir şeyler hissettirmekten çok uzaktı. Sürekli 'neden böyle oldu ki şimdi, çok saçma' düşünceleri dolanıp durdu kafamda. Yazar ilk aşkın naifliğini anlatmaya çalışırken biraz zorlama yazmış gibi geldi bana, doğal değildi. Bir şeyler oturmamıştı, eksikti yani bana göre. Eleanor ve Park dışındaki karakterlerden hiç hoşlanmadım, aslında Eleanor ve Park'ı da -gerçekçi olmalarının dışında- çok sevdiğim söylenemez. Olayların gelişme sürecinde olanlar çok hoşuma gitmese de kitabın sonundan umutluydum, iyi bir şekilde bağlanırsa 3 hatta 4 bile verebilirim diyordum okurken ama olmadı. O son neydi öyle? Yazar ucunu açık bırakmak istemiş ama bence hiç başarılı olamamış. Bunun için mi okudum bu kadar dedim kitabı bitirdiğimde. Kapağındaki o 'bir kitaba aşık olma' kısmını yaşatmanın yakınından bile geçemiyordu bence kitap, benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Hevesle başladım ama umduğumu hiç bulamadım, okuduğum yorumlarda insanların anlattığı kitapla aynı mıydı benim okuduğum diye düşündüm. Neden bu kadar sevilmiş gerçekten anlamadım, ben çok severek okumadığım kitaplarda bile çıkarılacak bir ders ararım, genelde de bulurum ama Eleanor & Park bana hiçbir şey katamadı maalesef.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder